TGRT BELGESEL


TGRT HABER

hastane_randevu.jpeg

GEMİÇ KÖYÜ SAYFASI

17 Eylül 2014 Çarşamba

Osmanlı Devletinde Meşrutiyet Dönemi

MEŞRUTİYET
 Hükümdarın yetkilerinin anayasa ile sınırlandı­rıldığı yönetim biçimine Meşrutiyet denir. 
Bu sistemde hükümdar anayasa ve halkın iradesi ile kurulan meclis tarafından denetlenir.
 Osmanlı tarihinde 23 Aralık 1876 dan 13 Şubat 1878 e kadar ve 23 Temmuz 1908 den 16 Mart 1920 tarihine kadar olan iki ayrı devreye meşrutiyet devirleri adı verilir.
 1. ve 2. Meşrutiyet'i de Padişah İkinci Abdülhamit ilan etti. Tanzimat Döneminde Osmanlı Devleti'nde anayasal yönetime geçilmesini savunan Genç Osmanlılar (Jön Türkler) Cemiyeti kuruldu. Bu cemiye­tin önde gelen isimleri Namık Kemal, Ali Suavi, Ziya Paşa, Mithat Paşa'dır. Jön Türkler Meşrutiyetin ilan edilmesi ile azınlıkların da yönetime katıla­rak ülkenin parçalanmasının önlenebileceği düşüncesini savunmaktaydı. Jön Türklerin çalışmaları sonucunda Meşrutiyet'e karşı olan padişah Abdülaziz tahttan indirilerek yerine V. Murat tahta çıkarıldı. Fakat V. Murat kısa bir süre sonra hastalanması sonucunda Meşrutiyet ilan etmeyi kabul eden II. Abdülhamit tahta çıktı. 
MEŞRUTİYETİN İLANI 
 23 Aralık 1876'da Osmanlı Devleti'nin ilk anayasası olan Kanun-ı Esasi ilan edildi. Kanun-ı Esasi'nin ilan edilmesi ile Osmanlı Devleti'nde Meşrutiyet Dönemi başladı. 
II. Abdülhamit 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı'nı gerekçe göstererek 14 Şubat 1878'de meclisi süresiz olarak kapattı. Ülkeyi tek başına yönetmeye devam etti. Meclisin kapatıl­masıyla I. Meşrutiyet Dönemi sona erdi 23 Aralık 1876'da Kanun-i Esasi'nin ilan edilmesinden 14 Şubat 1878'de padişah II. Abdülhamit'in meclisi kapatması­na kadar geçen süreye Osmanlı tarihinde I. Meşrutiyet Dönemi denir.
 1. Meşrutiyet: Osmanlı'yı yıkılmaktan kurtarmak. Azınlıkların devlete bağlılığını arttırmak için ilan edildi. Meşrutiyetin ilanıyla:
Padişahın yetkileri şeklî olarak kısıtlanmıştır. Gerçekte böyle bir yetki kısıtlaması söz konusu değildir. 
I. Meşrutiyetle halk, ilk olarak dolaylı da olsa yönetime katılmıştır. ,
I. Meşrutiyet'in ilanının en önemli sebebi impara­torluğu dağılmaktan kurtarmak, dil, din, ırk ayrımı gözetme­den bir Osmanlı toplumu meydana getirmektir. Meşrutiyet özellikle kendisinden sonra gelecek siyasi olayla­ra öncülük etmesi ve Osmanlı vatandaşlarının yasal olarak eşitliğini öngören demokratik fikirlerin ortaya çıkması, ana­yasal bir rejim olması yönünden önem taşır. Osmanlı halkının kanunlar önünde eşit olduğu Meşrutiyet’ in ilanıyla kabul edildi.
 II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ (1908-1918)
 1908 yılında İttihad ve Terakki Partisinin önde gelen isimleri, Enver Bey ve Resneli Niyazi Bey öncülüğünde Makedonya'da padişa­ha başkaldırdı. Bu durum üzerine padişah 23 Temmuz 1908'de Anayasayı (Kanun-i Esasi) yeniden yürürlüğe koydu. Böylece II. Meşrutiyet Dönemi başladı. 13 Temmuz 1908'den 1920 tarihine kadar geçen döneme II. Meşrutiyet Dönemi denir. 
Meşrutiyetin yeniden ilan edil­mesinden sonra yapılan seçimleri İttihad ve Terakki Cemi­yeti kazanmıştır.
 31 Mart Vak'ası 
 II. Meşrutiyet'in getirdiği özgürlük ortamından yararlanan Meşrutiyet karşıtları Meşrutiyet sistemini yıkmak amacıyla İstanbul’da bir ayaklanma çıkarmışlardır. Türk siyasi tarihinde anayasal sistemi yıkmaya yönelik çıkarılan ilk isyan, 31 Mart Olayı'dır. Ayaklanmanın yayılması üzerine Selanik'te oluşturulan "Hareket Ordusu" İstanbul’a gelerek ayaklanmayı bastırdı. (13 Nisan 1909) 31 Mart Ayaklanması'nı bastıran Hareket Ordusu'nun kur­may başkanlığını Mustafa Kemal yapmıştır.
 Padişah II. Abdülhamit tahttan indirildi. 
Yerine V. Mehmet (Mehmet Reşat) tahta çıkarıldı. 
Kanun-i Esasi'de değişiklik yapılarak padişahın yetkileri sınırlandırıldı. Meclisin yetkileri arttırıldı. Bu değişikliklerle; Padişahın meclis kapatma yetkisi ve diğer yetkileri sonlandırıldı. Hükümet padişaha karşı değil meclise karşı sorumlu hale getirildi.
 İttihad ve Terakki Dönemi 
1908'de I. Meşrutiyet'in ilanından 1918 yılına kadar geçen zamana "İttihad ve Terakki Dönemi" de denir. 
İttihat ve Terakki Partisi,İngiltere, Fran­sa ve Rusya'ya karşı Almanya'nın yanında yer almıştır. Denge unsuru olarak diğer büyük devletlere karşı, Alman İmparatorluğu'nu kabul etmişlerdir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder