BİR KAHVENİN KIRK YIL HATIRI VAR.
YUKARIDAKİ SÖZ BENİ HEP DÜŞÜNDÜRMÜŞTÜR.
KIRK YIL HATIRI OLAN KAHVE ACABA HANGİ ATMOSFERDE İÇİLDİ.
ÖNCE O GÜNKİ HADİSEYE BAKMAK LAZIMDIR.
BAŞKA BİR MAKALEDE BU KONUYU İŞLERİZ, İNŞAALLAH.
AŞAĞIDAKİ YAZIYI BU SAYFALARDAKİ OKUYUCULAR VE HERZAMAN MİNNETLE HATIRLADIĞIM DOSTLARA YAZIYORUM
23 HAZİRAN 2014 PAZARTESİ SAAT 12:14
DOSTLARA SELAM OLSUN DEDİK
SİZ DOSTLARIMA BU SAYFALARDA HATIRALARIMI YAZACAĞIM. FAKAT SUYA SABUNA DOKUNARAK HER KONUDA YAZACAĞIM..
Sevgili Dostlar
Bu sayfalarda yazılanlar, kütüphanedeki en önemsiz kitabın içindekilerden daha da değersiz olabilir. Fakat kimler gidiyor, o muhteşem eserleri saklayan yerlere? İşte size düşüncelerimi anlatan, makaleler. Bu sayfalardaki en beğenmediğiniz bir anlatım bile, milyonlarca kütüphanelerdeki yazılardan, daha da kıymetlidir. Çünki sizin gözlerinizin önüne geldi. Yorumlar yazın. Yazdıklarınız, okunsun. Okuyanlar size cevap yazsın. Sonra içinde mücevher gibi kitabları koruyan, kütüphanelere de gideriz. Hakikatı araştırırız. Şüpheci olmak, insanı bilgi sahibi yapar. Bu kardeşinizi, menfi veya müspet yazılarınızla, ödüllendirin. Büyük harflerle yazıyorum. YORUMLARINIZI, BEĞENİLERİNİZİ VE ELEŞTİRİLERİNİZİ BEKLİYORUM.
H A S A N G Ü L E R
2014 HAZİRAN 23 PAZARTESİ
HADDİMİ BİLECEĞİM...
Kendi gözündeki merteği görmez elin gözündeki çöpü görür.
Bu Türkçemizde bir deyimdir. İnsan önce kendini bilmelidir. Kendini bilmeyen, başkalarını hiç öğrenemez.
Yunus Emre ne güzel söylemiş. Sen seni bil sen seni. Sen seni bilmezsen, bildirirler haddini.
Mesela ben kendimi fasulye gibi nimetten sanıyorum. Koskoca tahsilli, akıllı ve bilge insanların yazılarına yorum yazıyorum. Onları eleştiriyorum. Neredeyse memleket kurtaracağım. Halbuki bulunduğum mahalleye muhtar olayım desem, alacağım oy bir tanedir. Yani sadece kendimden oy alabilirim. Bir ihtimal Apartman yönetici olacağım desem, komşulardan aleyhte tepkiler alırım. Yani benden ne köy olur ne kasaba. Size bir itirafta bulunabilir miyim?
"-En sevdiklerime dahi sözümü dinletemiyorum. Hatta onlar tarafından yok farzediliyorum. Yaşadığımı bile bilmiyorlar sanki. Bu tavrı hak ediyorum. Birisine herzaman eleştiriyle yaklaşırsan, sonunda yanından kaçıverdiğini görürsün.
Okul arkadaşlarım. Asker arkadaşlarım. Mahalle arkadaşlarım. İş arkadaşlarım. Hepsi benden kat kat akıllı kimselerdir. Fakat onlarla karşılaştığımda mangalda kül bırakmıyorum.
Bir defa bile yüzünü görmediğim. Sesini dinlemediğim insanlar hakkında bile, bu sayfalarda yorum yazıyorum. Söz verdim kendime. Bir daha asla kimseyi eleştirmeyeceğim. Benim için eleştiri dolu yorum yazanlara sadece teşekkür edeceğim. Güzel günlere böylece ulaşacağımı sanıyorum.
Bütün iyimserlikler bu sayfalarda olacak. Gülümseyen yazılar bulacaksınız. Sizlerin yazılarınızı sadece beğeneceğim. Sizlere ancak sevgi dolu yorumlar yazabilirim.
Bu sayfalarda; sevgi, muhabbet, güven ve en önemlisi hürriyet olacak.
Samimi duygularla yazdım.
23 Haziran 2014 pazartesi günü yazısı...
23 Haziran 2014 Pazartesi günü Hasan Güler tarafından eklendi
Burada size hayat hikayemi yazmak istiyorum.
Önce şunu belirtmeliyim ki sıradan bir vatandaşım ben. Hep fakirlik içinde yaşadım. Fakat hiçbirzaman -en büyük zenginlik kanaattir.-sözünü unutmadım. Çok zahmetler çektim. Fakir bir ailenin daha doğrusu yoksul bir babanın ilk oğlu olmak kolay değildir. Babam bana karşı bir şeyler yapmak istiyor.
Fakat hem benim kapasitem hem de babamın çaresizliği birbirine eklendikçe, çaresizlik hızla büyüyor. Babamın anlattığına göre, çok akıllı bir çocukluk devresi geçirmişim. O yıllar tahsil çağı oluyor. Her baba çocuğunu okutmak istiyor. Hatta devlet üstün yetenekli çocukları parasız okutuyor. Muhtar Dedem Halit Efendi 30 yıllık muhtarlığı zamanında çok fakir çocuğuna yol göstermiş. Onların yüksek tahsil yapmalarına önayak olmuş. O yıllarda öğretmenim Ahmet Vehbi Altıner benimle çok ilgilendi. Önce öğretmen okulu imtihanına, sonra da Devlet parasız yatılı imtihanına girmem için seferber oldu. Her seferinde dedemle beraber köyden ayrıldık. Bursa’da bir okulda imtihanlara gittik. İmtihanlarda başarılıydım. Fakat benden daha da başarılı talebeleri geçemedim. Dolayısıyla iş babamın parasına kaldı. Allahu Teala babamdan razı olsun. Yemedi içmedi. Uyku uyumadı. Hep çalıştı. Bana para yetiştirdi. Çünki ilkokul yıllarında bir hatıram vardı. Öğretmenimiz o gün çok heyecanlıydı. Ne söylesek öfkeleniyordu. Meğer okula müfettiş gelecekmiş. Geldi de. Hepimiz merakla müfettiş beyi süzüyoruz. Okulumuzun öğretimi, tek odada bütün sınıfların bir öğretmen de toplandığı bir sistemdi.
Yani 1-2-3-4-5. Sınıflar ayrı ayrı sıralarda ve bir öğretmenin elindeydi. Ben 2. Sınıftaydım. Öğretmenimiz daha ileri sınıflara ders verdiğinde onları hep dinlerdim. Atatürk hakkında öğrettiklerini de ezberlemiştim. Müfettiş Bey şu soruyu sordu.
“-Atatürk’ün Türk Milletine yaptığı en büyük iyilik nedir?” Soruyu Genel olarak sordu. Ve 5. Sınıflara baktı en önce. Oradaki talebe abi ve ablalarım bir şeyler söylediler, fakat öğretmenimizin öğrettiği bilgiyi anlatamadılar. Sonra 4. Sınıflara baktı. Oradan da cevap alamayınca ve öğretmenimiz kahroldukça 3. Sınıflara ve bize döndü. O zamana kadar ben ısrarla parmak kaldırıyordum. Çünki öğretmenimiz daha birgün önce Yurdumuzu düşmanlardan kurtaran Ulu Önder Atatürk’ün yaptığı en büyük iyilik, Cumhuriyeti kurmasıydı. Bunu defa, defa anlatmıştı. Tabii tüm talebeler müfettiş korkusuyla doğru cevabı değil, saçma sapan şeyler söylüyorlardı. Müfettiş bana doğru döndü. Doğru cevap vereceğimi beklemiyor gibiydi. Yine de sordu. Çünki ısrarla kaldırdığım parmak havada duruyordu.
“-Sen söyle” dedi.
“-Atatürk’ün yaptığı en büyük iyilik Cumhuriyeti kurmasıdır.” Diye sözümü bitirince, öğretmenimiz heyecandan alkış tuttu. Babamı gördüğünde şöyle demiş.
“-Şerafettin dün oğlun beni ipten aldı.” Bütün köylünün önünde bu şekilde onurlanması babamın çok hoşuna gitmiş. Belki de sırf bu onurlanma sebebiyle, her ne olursa olsun, beni okutabilmek için çapa sarfetti.
Onun gönlündeki hayalleri gerçekleştiremediğim için ise hep kahroldu babacığım. Allahu tealanın yardımıyla İstanbul’da iş buldum. Evlendim. Çocuğum oldu. Emekliyim. Torunlarım da var. Babamlar yanımıza geldiğinde en çok torunlarımızla mutlu oluyorlar. Biz de onlarla çok mutluyuz.
Şimdi Gebzedeyim. Emeki bir vatandaşım.
Yakında Cumhurbaşkanlığı seçimi var.
Belli ki Başbakanımız Cumhurbaşkanlığına aday olacak.
Karşısındaki rakip de epeyi güçlü bir aday..
Başbakanımız iktidara gelmeden önce, söz verdiklerinden biri olan emekli zamlarını yerine getirdiğinde, bizim için kaymaklı ekmek kadayıfı olacaktır.
haydi emekli vatandaşlarımız ve onları sevenler söz sizde...
BU YAZIYI OKUYUN. ELEŞTİRİN. FACEBOOK DA TWİTTERDE PAYLAŞIN.
YAZIYA YORUMLAR DA YAZIN.
HAK ARAYIN. HAK İSTEYİN.
EMEKLİ, MEMUR, İŞÇİ, ESNAF, ÇİFTÇİ, KÖYLÜ, KÜÇÜK İŞLETME SAHİPLERİ VE BUNLARIN AKRABALARI, SEVENLERİ..
KREDİ KART BORÇLULARI, BİLHASSA SİZLER..
BİZİM DEVLETİMİZ BU HASSAS KONUDA DAHA DA ÇOK MERHAMETLİ DAVRANMALIDIR. YARIN MECLİSTEN TORBA YASASI ÇIKACAK. MUHALEFET DE BU KREDİ KARTI BORÇLULARINI DÜŞÜNMELİ ONLAR DAHİ ÖNERGE VERMELİDİR. KİMBİLİR. HERŞEY ONLARDAN YANA OLUR. BU CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMİYLE OLSUN, MUHALEFET TAM DOKSANINCI DAKİKADA VE DOKSANDAN BİR GOL ATABİLİR. SEÇMENE İYİLİK ETSİN YETER. KREDİ KARTI BORCU OLMAYAN TÜRKİYEDE YOK GİBİ. İŞTE BU İYİ BİR FIRSAT..
YanıtlaSilDOSTLARA SELAM OLSUN DEDİK
Yakında Cumhurbaşkanlığı seçimi var.
Belli ki Başbakanımız Cumhurbaşkanlığına aday olacak.
Karşısındaki rakip de epeyi güçlü bir aday..
Başbakanımız iktidara gelmeden önce, söz verdiklerinden biri olan emekli zamlarını yerine getirdiğinde, bizim için kaymaklı ekmek kadayıfı olacaktır.
haydi emekli vatandaşlarımız ve onları sevenler söz sizde...
BU YAZIYI OKUYUN. ELEŞTİRİN. FACEBOOK DA TWİTTERDE PAYLAŞIN.
YAZIYA YORUMLAR DA YAZIN.
HAK ARAYIN. HAK İSTEYİN.
EMEKLİ, MEMUR, İŞÇİ, ESNAF, ÇİFTÇİ, KÖYLÜ, KÜÇÜK İŞLETME SAHİPLERİ VE BUNLARIN AKRABALARI, SEVENLERİ..
KREDİ KART BORÇLULARI, BİLHASSA SİZLER..
O KADAR BANKA BATTI. DEVLET ONLARIN BORCUNU YÜKLENDİ, KURTARDI.
BİZİMN DEVLETİMİZ BU HASSAS KONUDA DAHA DA ÇOK MERHAMETLİ DAVRANMALIDIR. YARIN MECLİSTEN TORBA YASASI ÇIKACAK. MUHALEFET DE BU KREDİ KARTI BORÇLULARINI DÜŞÜNMELİ ONLAR DAHİ ÖNERGE VERMELİDİR. KİMBİLİR. HERŞEY ONLARDAN YANA OLUR. BU CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMİYLE OLSUN, MUHALEFET TAM DOKSANINCI DAKİKADA VE DOKSANDAN BİR GOL ATABİLİR. SEÇMENE İYİLİK ETSİN YETER. KREDİ KARTI BORCU OLMAYAN TÜRKİYEDE YOK GİBİ. İŞTE BU İYİ BİR FIRSAT..
DOSTLARA SELAM OLSUN DEDİK